Abi bırakacağım bu ülkeyi. Defolup gideceğim buradan, beni istemiyorlar burada zaten. Abi bu insanlar hiçbir şeye değmez. Bu sözler çok tanıdık değil mi? Etrafınızda bulunan herhangi bir üniversite öğrencisi topluluğundan duyabilirsiniz bu sözleri rahatça.
Herkes göç edecek.
Nereye?
Amerika iyi abi, hem girişimciliğe de müthiş destek veriyor. Bir sürü fikrim var, atlarlar o fikirlere Amerikalılar.
Ben Avrupa’dan vazgeçmem abi, gideceksin medeniyette yaşayacaksın. Ben de çokça kullanıyorum bu ifadeleri. Ama göç o kadar kolay mı? Mesela Türkiye’ye göç etmiş insanları düşünelim. Bir ortamda sırayla tanışıyorsunuz. En başta Alman var. Aklınıza gelen ilk şey ne? Disiplin, BMW, Audi, Mercedes, Hitler, Merkel, onlar yenilince biz de yenilmiş sayıldık? Sırada Bosnalı var. İçinizden diyorsunuz ki “Ya bunlar fakir diye hatırlıyorum ama kardeş ya bunlar sevilir sevilir” Oradan geçtik hop Avusturya. Ulan sizin yüzünüzden bütün Avrupa’yı alamadık. Siz olmasanız şimdiye uçuyorduk. Ama iyi toplumsunuz Allah var. Çalışıyorsunuz. Şirketime başvursan, alırım seni herhalde Avusturyalı kardeşim çalışkan milletsiniz. Oradan Yunana geldi sıra. Ya bu adam baya iyi okumuş kendi ülkesinde ama bunlar batmıyor muydu? Ülkesi batmış adama finans bölümünde nasıl iş vereceğiz? Ya bizi de batırırlarsa? Hem bunlarla tarihten bir düşmanlığımız da var. Bu korkmamış mı acaba buraya gelirken? Dedem görse taşlar herhalde. Anlatmak istediğim bir yere göç ettiğinizde her şey bitmiyor. Size gösterilen saygı ülkeniz ile paralel. Paralel dedik ama yanlış anlamazsınız umarım.
Peki, sıra geldi bize. Her türlü üşengeçliği atlattık, bütün zorlukları aştık ve bir şekilde kendimizi attık 36-42 26-45’in dışına. İşten çıkmışsınız iş arkadaşlarınızla oturuyorsunuz. Daha yeni yeni kaynaşmaya çalışıyorsunuz. Size şöyle bir soru geliyor: Ya siz işte Suriye’de teröristleri destekliyordunuz* n’oldu o iş? Hadi bakalım. Yıllar boyu şikayet ettiğin durum, çıktın gittin kurtuldun dedin, tak diye önüne bombayı koydular. Anlat bakalım anlatabilirsen. Sonra biri daha çıkıp şöyle dedi: Ya sizin ülkenizde bir grup var sanırım küçük çocuklarla evlenmek istiyorlarmış falan doğru mu? Tam çıktınız ülkeden, rahat bir nefes aldınız, yıllardır özlemini duyduğunuz medeniyet ve özgürlük ile kucaklaşıyorsunuz, karşınıza çıkan konulara bakın. İlk 3-4 hafta insanlara anlatabilirim hevesiyle heyecanlı heyecanlı konuşuyorsunuz. Ama bir bakıyorsunuz ki tanıştığınız her insanla aynı konular. Bıkmışsınız artık. Bir yandan İngiliz arkadaşınıza bakıyorsunuz. Onun hakkında konuşulan şeyler kraliçe ile gelini arasındaki kıyafet krizi. Benimle niye böyle şeyler konuşmuyorlar diye içinden hayıflanıyorsun. Bunun için yapacağın şey belli kardeşim. Ben sana göç etme oralarda yaşama demiyorum. Göç et, ama öncesinde sen, ben, o hep birlikte bu pasaportun dünyadaki gücünü arttıracağız kardeşim. İnsanlar Türk pasaportuna baktıklarında içleri ısınacak.
Peki ya seninle konuştukları konular seni üzmüyorsa? Onu da düşündüm merak etmeyin. Neden gidiyorsun yurt dışına? Ülkeden şikayet edenlere lafım, geri kalanına değil. Gideceğin ülkeleri ele alalım canım kardeşim. Danimarka’ya gittin mesela. Soğuk ülke. Sen Egede, Akdenizde büyümüşsün, güney doğuda yetişmişsin. Güneş ister senin vücudun. Çetin geçmiş bir kıştan sonra, vücudunu güneşe değdirmek istersin. Dayanamazsın.
İngiltere mesela. Durmadan yağmur yağıyor. Zaten gittiğin yerde ne yemek var burada yediklerin gibi, ne de konuştukları dil senin anadilin. Yabancısın sen orada. Göçmensin. Orada yaşamak için gittiğin imkanlar burada olsa nasıl olur kardeşim? Tadından yenmez değil mi? Neden olmasın, bunun önündeki engel ne? Gel el birliğiyle bu engelleri kaldıralım. Belki ben de bir gün pes edeceğim, belki de düzeleceğimize en çok inanan arkadaş bile vazgeçecek bir gün. Ama gelin göçmen olmadan önce yukarıda anlattığım şeyleri yaşamadan önce en azından bir kez deneyelim burayı da yaşanabilir yapmaya. Deneyelim, savaşalım, direnelim Türk Pasaportunun güçlenmesi için kardeşim. Ondan sonra istersen Tanzanya’ya git, istersen de Şili’ye. Kimse karışmaz.(ha şu anda da kimsenin karışma hakkı yok.) Ama gittiğin yerde benim güvencemde olacağını bileceğim, gönlüm rahat eder be kardeşim.
Sağlıcakla kalın dostlar, daha güzel günlerde yeni bir yazıyla görüşmek üzere.
* : Burada kastettiğim terör desteği kendi düşüncelerim değil Avrupalıların bize dair kanılarıdır.