Selam, bunu okuyan herkese. Sizler için ilk yazım bu o yüzden güzel bir konu ile giriş yapayım istedim.
Umut.
Nedir sizin için umut, gerçekten anlamını biliyor muyuz acaba? Ya da nerede kullanıyoruz ve kullanmıyoruz. Hadi gelin hep beraber bir farkındalık yaratalım.
İnsanın en temel içgüdüsü çoğu kişiye göre hayatta kalmaktır. Peki bu bir çeşit umut etmek değil de nedir? Hastalansak iyileşelim, kaçırılsak kurtulalım, savaş çıksa ölmeyelim isteriz doğal olarak. Araba kullanırken dikkat, karşıdan karşıya geçerken iki sol bir sağ daha saymaya gerek var mı? İşte bunlar hep umuttan. Ama biz nedense hep umutsuzluktan bahsederiz. En ufak şeye moralimiz bozulur, hayat biter, can sıkıntısı, moral bozukluğu sanarsın dünya başımıza yıkıldı. Ama ne olursa olsun farkında olmasak da, umut etmeye devam ederiz. Farkında olmadan diyorum çünkü böyle anlarda moral bozmak kolay, umudun nerede olduğunu görmekse zor gelir. Gel biraz daha bunu irdeleyelim şimdi.
İlk anımızdan son anımıza kadar umut ile yaşarız biz, hem de her zerremizle. Bir örnek vermek gerekirse, bütün olay o muhteşem fikir ile başlar; evlilik. Böyle güzel bir duyguyu tadıp mutluluğumuza mutluluk kattık ve hayat bizim için daha anlamlı hale geldi. Sıcak bir yuva ve mutlu olmayı arzuladık. Aynı hayal ettiğimiz gibi olsun, en tatlı, uyumlu çift olalım istedik. Oldu da. Her şey yolunda gitti. bazense gitmedi. Zaman biraz daha geçti ve sıra geldi artık bu evliliği taçlandırmaya; bebek sahibi olmak istedik. Burada bir nokta koymak istiyorum, çünkü artık biz yokuz, o var. Hayat ondan devam edecek.
Düşünün ki anne karnında bir bebeğiz. Patron artık biziz. Acıkacağız anne yiyecek. Bir sürü vitamine ihtiyacımız olacak, anne isteyecek baba alacak. Yeri gelecek saatlerce olmayan şeyi arayıp duracak baba ama yapmak zorunda. Anne de yiyip bize gönderecek eksik olanları. Büyümeye devam! Haftalar, aylar geçecek. Sığmamaya başlayıp, tekmeleri iteklemeleri ardı ardına sallayacağız. Kimi zaman da mide bulandırıp, ağrıya sebep olacağız. Anne dayanıp, baba katlanacak. Peki bunlar, tüm bu çabalar neden? Hepsi sağlıklı bir çocuk olsun diye bir dünya dolusu umut taşıdıkları için. Bebekken düşünebilme yetimiz var mı, problem nedir haberimiz var mı? Tek derdimiz acıkınca doymak, büyümek ve biran önce dışarı çıkmak. Bilinçsiz bir umut bu, farkında olmasak da en baştan içimizde var. E doğduk, şimdi sırada ne var? Her şeyden önce zaman geçecek bir, beş, on derken yıllar gidecek hızlıca. Birisi anne, birisi de baba dememizi bekleyecek. Okula başlayacağız. Aileden çıkıp farklı bir ortama girince korkup yanımızda olsunlar isteyeceğiz. Ama alışacağız. Onlar güzel bir karne bekleyecek, lise sınavı gelecek, heyecan, beklenti, stres, problem gibi şeyler çoğalacak. Baksana hayat ne kadar da üstüne geliyor öyle!
Liseye başlayınca daha da büyüyeceğiz. Sosyal ortama uyum çabası desen en büyük problem. Her şey ne kadar da acımasızlaşıyor. Derken üniversite zamanı ve tam bir kırılma noktası gibi gelecek bize, en zor karar olsa gerek ne yapacaksın değil mi? Dershaneler, testler, meslek araştırmaları derken, stresli bekleyiş sürecek. Bu arada içimizde ne var, tabi ki iyi bir iş hedefliyoruz. Ya olmazsa diye de düşüneceğiz hep. Ama bir şekilde atlatacağız değil mi, hep atlattık. Okuduk onu da bitti, işe gir falan iyisini aramaya devam; bizi mutlu edecek şeyi, şeyleri.
Evlenirken de öyle. İyi birisi çıksın karşımıza, güvenelim, sevsin, mutluluk isteyeceğiz. İyi para kazandıran bir şeyler de lazım olacak tabi. Bu yaşlarda tüm bunları hep bir elden düşünmemiz gerekecek. Aman dikkat sen de diğerleri gibi mutsuzluğa kapılma nasıl altından kalkacağım, ileride ne olacak düşündüklerimi yapabilecek miyim diye. Tek derdimiz bunlar olacak. Birisiyle tanışıncaya kadar… Hayat bir değil iki kişilik oldu artık, zamanla belki ikiden de fazla. Sonra onlar için yapacağız ne yapacaksak, bu döngü de sürüp gidecek böyle nesilden nesile. Ama aradaki mutluluk farkını oluşturan şey ne olacak? Onu da bu yazı bitince anlayacaksınız. Biraz toparlayalım şimdi.
Tüm bu süreçler boyunca bir şeyler istedik. Bekledik, olacak, edecek, yapacak dedik. Her şey dört dörtlük oldu ya da olacak demiyorum ama her zaman iyi bir şeyler için uğraştık; okuduk, çalıştık, evlendik, çocuk yaptık ve daha nicesi. Hiç kötü bir şey olsun da görelim diye beklemedik farkında mısın? Tam tersiydi istediğimiz şey daima. O yüzden sana diyorum bunu okuyan arkadaşım. Kendini kandırma, her şey bitti deme hemen, saçmalama şimdi ne yapacağım diye. Okula da alışacaksın, sınavları da vereceksin. Bir işin de olacak. İyi ve kötü ilişkilerin olacak, güveneceğin insanlar da olacak. Evleneceksin sen de. Ama nihayetinde her şey seni zor duruma düşürecekse de zaman zaman hepsine gülüp geçeceğin zamanlar gelecek. Adına da tecrübe diyeceksin. Yani umut nedir biliyor musun;
Umut her zaman mücadele ettiğin şeylerde olumlu bir sonuç almayı beklemektir. O her yerde var, yeter ki sen onu bul ve tutun. Her şey iyi olacak!
Görüşürüz.