Şiir

Göğercin

pigeons-güvercin-göğercin

Bir umut var demek ki

hâlâ bizi

Yaşamakta tutan,

Bir kuş göğsü sıcaklığında.

 

Sahi,

Nedir insanı bunca kimsesiz,

bunca yorgun hissettiren,

asılsız duygu;

Rabb’i var iken.

 

Yaşıyoruz demek ki,

Su, yolundan akar gibi,

Rüzgar, eser gibi dalları yalayarak,

Yalancı, bilgisiz, hunharca.

Bir dikiş tutturmadan.

 

Bir de, beğeniler dikiyoruz kendimize,

Tülden kabarık elbiseler,

Birbirimize beğendiriyoruz.

 

Kimsesizliklere sarıyoruz

Yalan iftiharları,

Bir bakmışız akşam,

Yalnızlık çökmüş yine

Unutmuşuz,

Nedir gerçek,

nedir yalan..

 

Sonra zaman,

Bir bir sarmış geçmişi önümüze

Yaşayan pişman,

Yaşamayan pişman.

 

Bir arı iğnesinde bulmuşuz

acı ve tatlıyı birlikte,

Hangisi ilaç, hangisi zehir,

Unutmuşuz.

 

Bir bilmemek varsa işin içinde,

Çıkamazsın.

Nankörsün bir kere

ve

kibirli.

Yıkıyorsun dokunduğun bütün kalpleri.

Geriye cam kırıkları,

Keskin kenarlı,

öteye kurulmuş

Canlı bombaları.

Suskunluklar kalıyor geriye.

Bir müddet.

Unutuyoruz.

Unutamadığımız

bütün işkenceleri.

Geriye kalıyor yalnız

vicdan azapları…

 


Şairden dipçe:

Türkiye Türkçesi:göğercin [ Hızır Paşa, Müntehab-ı Şifa, <1410]

<< Eski Türkçe: kögerçin/kögürçin güvercin § ETü köger- mavileşmek, göğermek (ETü kȫk mavi +Ar-) ETü +çin kuş adlarında görülen bir bileşen(kaynak:http://www.nisanyansozluk.com/?k=g%C3%BCvercin&lnk=1)


 

 

Previous ArticleNext Article