Karaladıklarının kıyısından köşesinden tutunmaya çalışan kelimelerindir yol. Düşeyazarlar bazen onlar da. Hissizliktir. Uçsuz bucaksızdır ama oradadır. Sadece dokunursan anlarsın.
Hatırladıkların ve hatırlayamadıkların birikir gözünde. Kelimelerin kaderini paylaşırlar hatta, düşeyazarlar bazen.
Affedilmeyi istememektir. Yola aşık olup ona çıkamamaktır.
3:17’dir. Eve giden son treni kaçırdığında hiç çalmamış telefondur.
Bavulları hazırlayıp kapı önünde kamp kurmaktır. Gidemediğin ya da gelemediğindir.
Yıllar sonra toz kokan bir mesajındır. Titreyişlerin, bekleyişlerin, boş verişlerin ve gidişlerindir bazen de.
Kireçburnu’na yanaşmayan kuru yük gemisidir. Leyla’nın mezarı başındaki Mecnun’dur. Adımı söylersem o da bırakıp gider diye korkan İskender’dir. Köprüye bakan terasta ben gidiyorum diyendir.
Sonlar ve sonlanamayanlardır.