Cılız bir çocuk gibiyim
Düzenli bir karmaşada
Sırtımı kayalıklara vermiş, oturmaktayım
Çıtırdayan odunlara nefretim
Buruşturup attığım kağıtlara
Yazamadan biten kalemlere
Hıncım büyük!
Gerçeği toprak tüm yeşillerin
Bütün palavraların ateşini yakıyorum
Üç gün üç gece
Düşünmüyorum ama varım!
Kim olduğumu bilmiyorum.
Neredeyim ve ben neyim
Ruhum gülerken bedenimle ağlıyorum
Ölüm hep ellerimde
Günahlarım çapa atmış magmaya
Kaçamıyorum hiçbir yere
Peşimde ademoğlu kâbil
Ant içmiş günahlarını satmaya
Üç gün üç gece
Diz dirsek yatıyorum
Limanda sabahlıyorum donma pahasına
21. yüzyılda paramparça yelkenlerim
Dalga seslerine güvenirim hep
Kötürüm adamın ayak seslerine
Rıhtımda bir sigara iç benimle
En büyük endişemiz yağmur olsun
Heyhat!
Kadehteki gibi durmaz düşlerim
Çözümsüzlüğe bir zafer daha
En çıkmazından bir sokakta
Ay ışığının dahi terk ettiği soğuk
Şimdilerde şehrin tüm karanlığı
Ciğerlerime dolmakta
Üç gün üç gece