Şiir

Ruj Üzerine

Yağmur, yağabilirdi.

 

Radyolardan geliyorum şimdi ve akşam haberlerinden

Cinayetlerden ve reklam aralarından

Alkolden ama, bıkmıyorum.

Radyolardan geliyorum şimdi ve loş ışıklardan

Gecekondulardan ve tavan aralarından

Üşümekten ama, bıkmıyorum.

 

Yağmur, yağabilirdi.

Eğreti bir rüzgârla kırıldı bütün camlar

Ve can taşıdım, bulutlardan mazgallara kadar

Acımızla ama acımızla sabaha kadar, varamadık.

 

Yağmur, yağabilirdi.

Silinebilirdi bütün günahlar

Ruj üzerine bütün yazılar

Ve bütün gidişlerin bıraktığı yaralar,

Dağlanabilirdi.

 

Kaldırımlar sevişebilirdi sonra

Hiç sevmemiş gibi konuşmayın!

Sevişebilirdi kaldırımlar,

İnsanları omuzladılar,

Omuzlarında bütün yalanlar, çoğaldılar.

 

Radyolardan geliyorum şimdi

Şarkılardan ve notasız doğan bütün çocuklardan

Geliyorum, bir hiçim nasılsa

Dilimde çoğullanıyor ağıtlar

Ve ağıtlar süsleniyor ağaçlarda

Ağaçlar kanıyor, durmadan.

 

Kendimden geliyorum en çok

Bütün adımlarım kesiliyor

Nefesimden söz ediyorum

Sesim çıkmıyor.

 

Çiçeklerden geliyorum,

Ayaklarımı sürüye sürüye hışırtılı yollardan

Bıkmıyorum, kavrayamadığım bu durumdan.

 

Sözgelimi diyorum

Konuşuyorum ya öylece

Ruj üzerine bir tomar yalnızlık gömmüşüm

Konuşuyorum ya,

Yağmur yağıyor.

 

Çiçeklerden geliyorum ve pazar arabalarından

Tanesi üç liraya satılan beş yalnızlık alıyorum

Saat dördü bir geçiyor

Yemyeşil duruyor önümde bir adam

Sormuyorum.

Kendisiyim onun nasılsa

Dördü bir geçiyor

Ben, vazgeçmiyorum.

 

Yağmur, yağabilirdi.

Hiç sevişmemiş gibi konuşmayın!

Bir tomar yalnızlık gömmüşüm ruj üzerine

İniltili sesler, dudak kıvrımları gömmüşüm

Nedir ki şimdi yalnızlığın adı?

Vurulmuşum bir silahla en acemi yerimden, o kadar.

 

Üşüyorum ya, bıkmıyorum işte

Yağmurlardan geliyorum,

Anlayın beni.


 

Previous ArticleNext Article
%d blogcu bunu beğendi: